”Oynadığı oyundan keyif alan Rafa Silva.”

”Oynadığı oyundan keyif alan Rafa Silva.”

Spor Yorumcusu Mustafa Demirtaş Serbest Sekiz YouTube kanalında Beşiktaş’ın 4-0 kazandığı Kayserispor maçını konuştu.

Mustafa Demirtaş yaptığı açıklamada:

Devrim Şahin’den başlayalım. Devrim’in performansı, 11’de adını gören birçok Beşiktaşlıyı mutlu etmiştir. Genç bir oyuncuya kapı açılıyor, şans veriliyorsa Sergen Hoca da maçtan önce “Umarım hikâyesi iyi başlar” demişti bu şansı da verdi kendisine. Sanıyorum 12. dakikalar civarında sol çaprazda, ceza sahası içinde topu sol ayağıyla kontrol edip hızla dönerek sağ ayağıyla önüne aldı ve rakibinden uzaklaştı; ardından uzak direğe sol ayağıyla vurduğu pozisyonu hatırlıyorsunuz. Oradaki rakipten uzaklaşma kalitesini görünce doğruldum; “Ne oluyor burada?” dedirten bir andı. Sonra sağ kanada geçti; orada da benzer bir çalım attı. Rafa Silva’nın pas şiddetini iyi ayarlayamadığı pozisyondan bahsediyorum: Devrim kontrolle dönüp rakibinden kurtuldu; kararını doğru ve zamanında verdi, sadece pasın şiddeti fazlaydı. Biraz daha yavaş gelse aksiyonu çok iyi tamamlayacaktı.

Hoşuma giden bir diğer nokta da hocasının verdiği görevi yalnızca yeteneğiyle değil, disiplinle de yerine getirmesiydi. Sergen Hoca, “Antrenmanları izledik; yetenekli, potansiyeli var, bundan sonrası ona kalmış” demişti. Çalımları etkileyici; çalışmayı sürdürürse daha fazlasını göreceğiz. Ama özellikle Beşiktaş’ın taktik kurgusundaki görevini çok iyi yaptı. Hem solda hem sağda oynadı; rakibi karşılarken alması gereken pozisyonu aldı, baskı gerektiğinde doğru baskıyı yaptı. Genç oyuncularda her zaman görmediğimiz o disiplin vardı; takım ahengi içinde bağımsız/uyumsuz durmadı. Abraham’ın ilk yarının sonlarındaki golünden önce Devrim doğru bir baskı yapıyor, rakibi hatalı pasa zorluyor; faul yapmadan “nefesini ensesinde hissettiren” bir presle sonuca katkı veriyor. Kayserispor deplasmanında Beşiktaş’ın belirgin bir karşılama planı vardı ve Devrim bu planın içine gayet iyi dâhil oldu. İki yönüyle bakınca aldığı süreyi çok iyi kullandı.

Maç öncesi “Rafa Silva kanat forvet olur, Demir Ege orta sahaya girer” diye düşünmüştük; Sergen Yalçın daha cesur davranıp Rafa’yı merkezde tuttu ve Devrim’e şans verdi. Rotasyona yeni isimler eklense bile kanat rotasyonunda Devrim artık A takım oyuncusu oldu. Bundan sonra bazen oyuna sonradan girecek, bazen 11 başlayacak; Türkiye Kupası’yla birlikte onu ilk 11’de daha sık görebiliriz. Sergen Hoca bu tip kendini gösteren gençleri kullanmayı sever; önceki kariyerinde de Rıdvan ve Ersin’i aynı anda şampiyon olan takımda 11’de oynatmıştı. Mustafa Erhan sakatlıktan dönünce rekabet artacak. “Semih kalsaydı mıydı?” yorumları geliyor; ancak El Bilal de gelince, benzer profilde (kanat/9 oynayan) oyuncu sayısı arttı, Abraham da varken süre bulması zor olabilirdi. Kaldı ki gittiği takımda da çok süre alamıyor; bir maçta 11 başlayıp 46’da çıkarılmış. Zorunlu satın alma opsiyonu da yok. Belki oynamayacağı bir yere kiralamak yerine, Sergen Yalçın’la çalışması daha doğru olur muydu? Sergen Yalçın farklı bir figür; efsane bir futbolcu olması, sahiplenici tavrı, altyapıyı çalıştırdığı dönemde detaylara kadar inmesiyle biliniyor. “Cengiz’le konuşmam lazım, konuşursam kendine getiririm” sözlerinde olduğu gibi, futbolcunun dilinden anlıyor. Rafa’yla da birebir konuştuğunu söylüyor. Bu yüzden Semih ile Sergen Yalçın’ın yollarının ileride yeniden kesişmesi de mümkün.

Rafa’ya geçelim. Rafa’yla konuşulduğu belli. Zaten teknik olarak eksiği olan bir oyuncu değil; geçen sezon istikrarını, 4200 küsur dakika sahada kalışını gördük. Çok iyi olmayan bir takımda bile gol/asist üretmişti. Şimdi arkasında onu besleyecek Orkun var, bağlantısı daha güçlü bir 9 numara var; dolayısıyla geçen sezondan daha fazla skora katkı vermesi bekleniyordu. Eyüpspor maçında son dakikada bir galibiyet golü var ama genel olarak pozisyonları değerlendirme oranı düşüktü. Kayseri maçı ona iyi geldi; hat-trick yaptı. Son golünde topun dibine giriş şekli, kalecinin üzerinden yumuşak vuruşu, oyundan keyif almaya başladığını gösteriyordu. Skorun etkisi var elbette ama hem Sergen Hoca’yla diyaloğu hem de uzun süren suskunluğu bozmanın getirdiği rahatlık hissediliyordu. Bu keyif Beşiktaş adına güzel; “Rafa Silva’sız başka bir plan” yerine, Rafa’yı kazanmak size bambaşka bir seviye kazandırır. Ceza sahası çevresinde hareketliliği, final vuruşları ve final paslarıyla çok öldürücü bir oyuncu. Bazen bir maç bir oyuncunun ritmini yakalaması için yeterlidir; umarım Rafa için o maç Kayseri maçı olur. Hatta “Rafa Silva Devrimi” denebilir—bir kelime oyunu olarak kalsın.

Rafa muhtemelen merkezde kalacak; bu kadar kanat eksikliği varken hoca onu yine merkezde kullandıysa, plan da buna göre şekillenecek. Beşiktaş nasıl hem merkezde güçlü kalır hem de bu oyunu sürdürülebilir hâle getirir, ayrıca konuşulur. Son olarak Orkun Kökçü zekâsını izlemek ayrı bir keyif. Orta saha oyuncusu topu aldığında, sağdan-merkezden-soldan koşular gelir; “Şu araya topu bıraksa gol olur” dediğiniz anlar vardır ya, Orkun o pasları hep atıyor. Sanki oyunu televizyon ekranından dikey izliyormuş gibi anı fark ediyor, pasın şiddetini/ayarını mükemmel ayarlıyor. Böyle bir orta sahaya sahip olmak büyük lüks; oyun formatı da buraya doğru evrilebilir gibi görünüyor.

Medya Siyah Beyaz mobil uygulamaları yayında! Android için tıkla, iOS için tıkla!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar