Kimine endişe kimine güven

Kimine endişe kimine güven
Yıllardır Kasım ayında lige havlu atan ve hedefsiz kalan Beşiktaş için “acaba yine mi?” sorulara akıllara geldiğinde bedelini ağır ödediğimiz Ole dönemini sonunda bitirip Sergen Yalçın dönemine geçiş bu kez de “başarı neden gelmesin ki!” düşüncesini akıllara getirdi.
Alanyaspor maçında neye uğradığını şaşıran Sergen Yalçın, sahada ortaya ruh koymayan ve vurdumduymaz oyuncu grubunu nasıl değiştireceğinin planlarını yapmış olacak ki Başakşehir karşısında belirli anlarda önde baskı kurmaya çalışan bir takım izledik.
Beşiktaş’ın bu oyuncu grubu ile defans yapması mümkün değil ve bu yüzden rakibi sahasından çıkarmayacak şekilde bir oyun düzenini tercih etmesi gerekiyor. Özellikle Felix, siyah beyazlılar için saatli bomba gibi dururken sol bek Jurasek’in de geri dönüşünün ve defansif yönünün zayıf olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda defansın sol tarafının rakipler için fırsat olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Siyah beyazlıların yeni transferleri ise direkt nokta atışı olmuş durumda. Üç yabancı sağ bek fiyaskosunun ardından Gökhan’ın transferinin ne kadar doğru olduğu sevindiriciyse eğri gemi doğru seferin tezahürünün bir kanıtıydı.
Forvette Abraham ne kadar şanssız olsa da El-Bilal ile iyi bir ikili olabilirler. Tekli forvette ise El-Bilal sakatlık sorunu yaşamadığı sürece Abraham yedek kulübesinde oturur. Bilal’in kaleye daha yakın oynaması Beşiktaş açısından çok değerli olmakla beraber rakip defans için endişe verici olacaktır.
Cerny, ilk maçında çok yönlü bir oyuncu olduğunu gösterirken gayreti, iştahı ve isteği ile sahada yürüyen ve de vurdumduymaz tavırlarla dolaşan Rafa’nın bile kenara alınarak Sergen Yalçın’ın  “kimse vazgeçilmez değildir” mesajını vermesine sebep oldu.
Cengiz Ünder belki çok tepki aldı ancak, Sergen Hoca’nın özellikle istemesinin meyvesini daha ilk maçta vermekle birlikte oyuna girişi ve oyun içindeki aidiyeti ile önemli katkılar sağlayacağını da gösterdi.
Beşiktaş’ın en büyük rakibi ne kadar kendi içinde olsa da maçları yönetmek için gönderilen görevlilerin saçmalıkları çekilmez bir hal almış durumda. Sarıların köyündekilere kartlarını unutarak giden görevlilerin Beşiktaş’a içeride ve dışarıda çok rahat kart göstermelerinden artık rahatsız olan bir teknik direktör ve ona bağlı çalışan bir oyuncu grubunun varlığına şahit olmaları onlar ve de onları görevlendirenler için endişe konusu oldu.
Tabii ki bu yazılanlar ve düşünceler sadece Başakşehir maçının değerlendirmesi ve de Sergen Hoca’nın yapısına yönelik olsa da özellikle transfer sezonunun takviye konusunda iyi değerlendirlememesi zaman zaman zorluklar yaşatacaktır. Hal böyleyken Beşiktaş yönetimi için transfer sezonu bitmemiş ve aktif olarak devam etmektedir.
Saha kenarında neden durduğu belli olmayan, oyuncusuna hiçbir şey veremeyen ve rakibine de sıradan bile görünemeyen bir teknik direktör sonrasında Sergen Yalçın’ın gelmesi; yanlış kararlar silsilesinin sonunda nihayet doğru bir karar veren yönetimin eleştirlemeyeceği anlamını taşımaz. Heba edilen bir kamp dönemi ve iki Avrupa turnuvasından elenmenin ne yazık ki izahı yok!

Medya Siyah Beyaz mobil uygulamaları yayında! Android için tıkla, iOS için tıkla!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar