İŞ BİLMEZLİK

Aynı şeyleri deneyerek sürekli farklı sonuçlar aramak çaresizlikten öte iş bilmezliktir.

Beşiktaş teknik ekibi sürekli aynı şeyleri deneyerek, farklı sonuçlar almayı umut ediyor! Orkun ve Rafa gibi 2 kreatif oyuncunun eksikliğinde, merkezde Salih ve Ndidi ile oyun kurmaya çalışan Beşiktaş, 55 dakika boyunca haftada bir toplanan komşuların kısır günlerinden farksızdı! Tüm hafta boyunca Rafa krizi ile haşır neşir olmak yerine, Orkun konusunda TFF’ye gerekli pres yapılsaydı, Beşiktaş 60 dakika boyunca bu KISIR ve üretkenlikten uzak oyunu oynamak zorunda kalmazdı.

Maça bu kadar ORTA SAHASIZ başlayan Beşiktaş, gole kadar oyunu sadece Rıdvan ve Toure kanadından üretmeye çalışarak dengelemeye çalıştı. Gol anına kadar merkezden gelen her Samsunspor akını Paulista ve Emirhan’ın kucağında kar topu gibi kaldı. Golden sonra devam eden 10 dakikalık baskıda da orta sahada topu tutamama, oyuna hükmedememenin faturasını da çok ağır ödedi! Hani bazen “göz göre göre” gelir ya gol! İşte tam da öyle oldu. Skor avantajını yakalamışken, Demir Ege ve/veya Kartal Kayra hamlelerini yapamazsanız, o baskıya da karşılık veremezsiniz. Beşiktaş teknik heyetinin bu derece oyunu okuyamama durumu sadece eksik kadro ile açıklanamaz. 70. dakikada yapılan 2 değişiklikte aslında bunun en net göstergesiydi. Sorunun halâ kanatlarda olduğunun düşünülmesi, Demir Ege yerine Jota ve Rashica hamlesini getirdi. Beşiktaş’ın patronu, 83 dakika boyunca takımını merkez oyuncusundan mahrum oynatmıştır.

Tüm bu OYUNSUZLUKTA, işin içinde bir de TUTARSIZ ve EMEK HIRSIZLARI girince, sahada futbol yerine bambaşka bir oyun seyretmemiz sebep oldu. Atilla ve saz arkadaşları, Türk Telekom ve/veya Çobani Stadyumu’nda deparla penaltı noktasına koşacakları pozisyonda, 3 buçuk dakika düşünüp, ölçüp, biçip bir şekilde Beşiktaş’ın net penaltısını vermedi. Bunun tek sebebi tabii ki EYYAMCI oluşları değildi. Burada en büyük suçlu sezon başından beri TFF’nin MHK’sinin her EYYAMINDA susan Beşiktaş yönetimidir. Göztepe, Galatasaray, Fenerbahçe maçları başta olmak üzere, yaşanan her GASPTA sessiz kalınmasıdır. Efendilik adı altında maruz kalınan enayiliktir.

Günün sonunda Beşiktaş, futboldan uzak parasıyla her şeye sahip olunabileceğini zanneden, Galatasaray’ın asbaşkanı gibi davranan bir komedyenin diline düşmüştür. Beşiktaş, Buna sebep olan her kim varsa bu sonucun asıl müsebbipleridir. Beşiktaş’ın artık camia olarak radikal kararlar alma vakti gelmiş ve geçmektedir. Zira sürekli başkan ve hoca değişikliği ile bir çözüm bulunamadığı aşikârdır.