İlk resmi maçtan protestolar yükseldi

İlk resmi maçtan protestolar yükseldi

Medya Siyah Beyaz mobil uygulamaları yayında! Android için tıkla, iOS için tıkla!

UEFA Avrupa Ligi 2. eleme turunda, sezonun ilk resmi maçında evinde Shakhtar Donetsk’e 4-2 mağlup oldu. Beşiktaşlı taraftarlar hem maç içerisinde hem de maç bitişinde oynanan oyuna zaman zaman tepki gösterdi.

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turunda Ukrayna’nın Shakhtar Donetsk takımını konuk etti. Siyah beyazlılar evinde 4-2 mağlup oldu.

31 Temmuz’da Polonya’da rövanşa dezavantajlı şekilde gidecek Beşiktaş, işlerini zorlaştırdı. Siyah beyazlı taraftarlar, zaman zaman futbolculara tepki gösterdi.

Maç içerisinde taraftarlar, ”Ayıp oluyor bu taraftara” tezahüratları yaparken, Rashica da oyundan alınırken ıslıklandı.

İlk yarı biterken oyuncuları tribüne davet ederek moral veren Beşiktaşlı taraftarlar, ikinci yarıda da kötü oyun devam edince, karşılaşmanın sonlarına doğru bir süre Sergen Yalçın lehine tezahürat yaptı, bir grup da bu tezahüratları ıslıkladı.

Beşiktaş’ın 2. golü öncesinde taraftarlar, Beşiktaşlı oyuncular geri pas yaparken alkışlarla protesto etmeye devam etti.

4. golün ardından taraftarların büyük bölümü stadı terk ederken son düdüğün ardından skora tepki amaçlı yuhlama sesleri yükseldi.

Medya Siyah Beyaz mobil uygulamaları yayında! Android için tıkla, iOS için tıkla!

5 Yorum Yapıldı
  • Harun84

    Olur böyle seyler daha ilk mac ve basdan böyle olmasi daha iyi. geçen sene ilk resmimi aç fark attık sonuç ne oldu ilk dördüncüsü.

  • knngngrr

    böylelikle herkes kendine çekidüzen verir

  • Kartal35

    Sezonun ilk maçındaki protesto radikal kararlar aldırır ve sezon öncesi yapılan tüm planların değişmesine ve sezon öncesinin heba edilmesi denk olur.

    Kaldıki bu protesto hoca gidecek sinyaliydiki buda yeni hoca taktiğini hazırlık maçlarında değil resmi maçlarda hazırlayacak demek oluyor.

    Bağırarak yayın yapan yayıncılar, gazeteci bile olmadan o modlarda iş yapanlar, 4 senedir protesto sesleri ve bunu protestoyu doğru, yerinde gibi haklı sebeplerin arkasına geçerek normalleştiren taraftarlar.

    Arkadaşlar ilk maçtan normal değil köklü klüplerde, büyük klüplerde bunlar kırk yılda bir olur, Lyon düşmeden kurtuldu ama Avrupa kupasında neler yaptı bi farkına varın artık.

  • 3hece8harfsadeceBesiktas

    taraftar mı? dün taraftar falan yoktu. eleştirmeyi bekleyen bir topluluk vardı. kapalı alt kata yerleştirilen müşteri portföyü 75. dakikada boşalttı stadı. ekranda gözlerimiz kanadı alışmamışız orayı maç bitmeden boş görmeye… galiba tam zamanında bırakmışım tribünleri aklımda her zaman güzel yaşacak İnönünün hatıraları…
    Gelelim takıma rashica,muçi, joao mario hala neyin medeti umuluyor bunlardan… istenmediklerini biliyorlar oynarlar mı? futbolcu aptal mı? defans desen evlere şenlik paulistanın vurdurduğu kafayı antremanda vurdursan kenarda düz koşu yapmaya yollanırsın. jurasicpark’ın ileride yaptığı ortalar markus münch’ü canlandırsada defans tarafında hiç bir varlık göstermedi. felix kapalı savunma yapan takımların uzun boylu kafa topu defansı ve bunun dışında hiç bir artısı yok. gedson bal yapmayan arı, kaleye kadar topla koşmaya çalışıyor.. demir ege ve kartal bizim evladımız ama asla Beşiktaş orta sahası değiller. bu evlat muhabbeti de ayrıca can sıkmaya başladı. parasını alan herkes profesyonel.. aldığı paranın hakkını herkes verecek..

    GELDİK HOCAYA; senin yerinde olsam daha 8. dakikada demir ve rashicayı çıkarıp semih ve arroyo’yu alırdım. gedsonu ve orkunu yan yana koyar önlerine serbest bölgeye rafayı bırakır. semih ve arroyo’yu sağ sol kanat oynatırdım. hem kanat tehdit olurdu rakip için hem orta alanda dinamizm artardı. hemde 6 kişiyle sadece 10 dk uygulayarak 3 hata ve 1 gol atmamıza sebep olan PRES’i yapmış olurdum. hocalık sol kanat çıkarıp sol kanat almak defans çıkarıp defans almak kadar kolay değil. oyunu okumadan sadece eski futbolcu olarak hoca olunmuyor. takımın 2,5 dakika 51 pas yapan rakibine dokunmazken faul yapmazken sadece norveçlisin soğuk kanlı sakin kişiliksin diye kenardan benim gibi seyredemezsin maçı…takım kötü evet, 10 transfere ihtiyacın varken 3 tane geldi buna da evet ama hocam sende olmayanı deneme artık.. arroyo rashicadan veya muçiden neyi daha az yapacak. sola gedson denendi olmuyor işte semih çok daha fazla zorluyor oradan hiç bişey olmasa penaltı alıyor…

    fikir : çok inanasım yok bu kaybetmeye alışmış, yüzü kızarmayan, umrunda bile olmayan takıma ama eğer alınabilecekse ben Konferans Ligine daha sıcak bakıyorum Uefa’dan… ama ALINABİLECEKSE….

  • Kartal35

    Bizim de derdimiz tam olarak bu hocam…
    Her maçta aynı senaryo, aynı kabus:
    Elinde kanat oyuncusu yok ama 4-2-3-1 dizilişine mahkûmsun.
    Rakipler rüzgâr gibi geçerken, biz kenarda sadece izliyoruz.
    Baklava düzeni desen yok, eldeki oyunculara göre bir plan desen o da yok.

    Oysa en temel görev şudur: Elindeki kadro neyse, onun üzerinden bir karakter inşa etmek.
    Evet, kolay değil.
    Kaosun tam ortasına düştün.
    Kimse senden bir gecede sihirli bir değişim beklemiyor.
    Sabrederiz hocam, buna alışkınız.
    Ama sahada mücadele yoksa, ruh yoksa… işte o zaman inanç da kalmaz.

    Naçizane tavsiyemdir; bir gün dön, Slaven Bilic’in dönemine bak.
    Stat yoktu. Tesislerde yemek çıkmazdı.
    Bazı günler antrenman sonrası oyuncular aç kalırdı.
    Kulüpte icralar vardı, borçlar boyumuzu aşmıştı.
    Sandalyeler bile götürülmüştü.
    Ama o takım sahaya çıktığında yüreğini ortaya koyardı.
    Formayı sırtına değil, kalbine geçirirdi.

    O günkü oyuncu grubu bugün senin elinde olsaydı, acaba ne derdin?
    Yine de yılmadan, bahane üretmeden, var gücüyle savaşan bir takımdı o.
    Biz sabrı orada öğrendik.
    Çünkü biz o acı günlerde, umudu kaybetmedik.

    Ve biri çıktı, dedi ki:
    “Umudumuzu kimse bizden söküp alamaz.”

    O takım şampiyon olmadı belki.
    Ama öyle bir futbol oynadı ki,
    İnsanlar yıkık stadın yollarını dört gözle bekledi.
    Kimsenin gitmek istemediği o tribünler doldu taştı.
    Besteler yapıldı, marşlar ezberlendi.
    Çünkü o takım bize sadece futbol değil, umut verdi.

    Bugün yine zor bir dönemdeyiz.
    Ama o günleri yaşayıp da bugünü unutan bizden değildir.
    Bir kez daha küllerimizden doğmak zorundayız.
    Ve unutma hocam, bu camia ayağa kalkmayı da çok iyi bilir.
    Yeter ki sahada bir ışık, bir ruh görelim.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar