Sabrımız ne kadar kalmadı desek de gerçekçi olmalıyız. Beşiktaş'a maddi destek olacak insan sayısı az. Taraftar üstüne düşeni bir şekilde yapıyor ancak nüfuslu bireyler sadece "Beşiktaşlıyım" diyorlar. Beşiktaş iç siyaseti o kadar güven vermiyor ki bu durum maalesef çok normal. Camia büyüklüğünden faydalanamıyor demek yanlış olmaz.
Transfer sezonunda maddi güç ve güven problemi kendini bariz bir şekilde ortaya çıkarıyor. Yeni futbolcu mevcut yapıda kulübe gelmek istemez. Sahada futbol yok. Teknik heyetleri ve yönetimleri yiyen bir grup sözleşmeli futbolcu var. Beraberinde gelen yönetimlerin de gelebilecek futbolcuya verecek parası yok. Çünkü mevcut futbolcular maaş yükü ve tazminatlarıyla eldekini tüketiyor.
Geriye sağlıklı tek seçim kalıyor. Eldekilerden ne olursa olsun çıkmak. Kim olduğuna, kaç para aldığına bakılmaksızın çıkmak. Yönetim ikna kabiliyetini ve cebindeki parayı biraz buna kullanmak durumunda. Piyasa yeni başkanın ve teknik heyetin yenilik vizyonunu görecektir. Hocayı da en az 1 sene daha tutmak bu istikrarın göstergesi olacaktır. Getirmek isteğin futbolcu sağlıklı değişimi ve yeniliği görerek gelmeye daha sıcak bakabilir. İknası kolaylaşacaktır. En azından sıradışı maaş vermeden futbolcu getirme imkanı doğar.
Paralelde yerli genç futbolculardan da bu hızla çıkmalıyız. Mümkünse dış pazara bu futbolcuları göndermeliyiz. Aşağıdan gelen gençlere de bu kapıyı bir havuç olarak göstermeliyiz. Her yıl düzenli olarak 1-2 genç yurtdışı pazarına gitse yeni transfer edeceğiniz yerliler, yurtdışı kulüpleri ve alttan çıkacak gençler bu işleyişe inanıp Beşiktaş'ı tercih edebilir. Güven, maddi kazanç, itibar hepsinde bir artış olacaktır. Orta vadede bu kulübe kazandırır.
Dağınık gittiğimin farkındayım ama vurgum bizim güven ve kaynak sorunumuz var. Bunların hepsi doğru bir değişim çalışmasıyla yakalanabilir. Adalı ve ekibi bu yıl bunun fitilini yakamazsa Beşiktaş'ın geleceği zora girecektir.
Sevgiler.