Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini Haluk Kesim yazdı

Beşiktaş, Fenerbahçe karşısında galip gelse ne olur, yenilse ne olur?
Galatasaray derbisinden önce “Bu maç Beşiktaş için önemli değil, kazansa ne olur, kaybetse ne olur” demiştim. Çünkü Türkiye Kupası maçı vardı. Ama artık durum farklı hele ki, Galatasaray’ı yenen, tüm derbilerde ve büyük maçlarda etkili oynayıp puanlar alan Beşiktaş’ın bu maçı kaybetme lüksü yok.
Beşiktaş, Fenerbahçe’yi yenerse sonraki yıllarını kazanır, yenilirse yine en az üç beş yıl kaybeder.
Gelin bunun nedenlerine bakalım. Yenerse ne olur, yenilirse ne olur?
Yenilirse;
Milletin ağzı torba değil büzesin. Yenildiği takdirde bilhassa Galatasaray cephesinden önceki aylarda konuşulan, hatta resmi hesaplardan paylaşım yapılan salıncak hikayesi hortlayacak. “Bize karşı nasıl oynadılar, Fenerbahçe karşısında nasıl oynadılar” diyecekler. Bunun olmaması için Beşiktaş en iyi oyununu oynamalı ve muhakkak puan veya puanlar almalı.
Beşiktaş eğer Kadıköy’den kötü futbol ile eli boş dönerse Mayıs ayında yapılacak seçimde ortalık daha fazla karışacak. Beşiktaş kaosu iyi yönetebilen bir kulüp değil. Böyle bir kayıp borsada yeni sermaye artırımı yaparak borçlarını ödeme adına kazanç sağlamak isteyen Beşiktaş’ın elini zayıflatacak. Tahmininden daha az kazanç sağlayacak.
Seneye yapacağı transferler, Avrupa’ya gittiği takdirde daha kolay olacağı için üçüncülük şansını zora sokarak daha fazla para ödemesine neden olacak. Şu an kontratlı futbolcularının değerini düşürerek, çıkmak istediği futbolcuları satamayacak. Altyapıda olan veya Beşiktaş’a gelmek isteyen öz kaynak için düşünülen futbolcuların akıllarında bir soru işareti bırakacak.
Bütün bu anlattıklarımdan daha önemli olan ise, taraftarın ruh hali, yaşama sevinci, dostlarına, arkadaşlarına karşı boyunlarını eğdirecek.
Oysa Beşiktaş Pazar günü derbiden üç puanla dönerse;
“Ben kendi işime bakarım, sizin şampiyonluk yarışınız beni ilgilendirmez. Hatta şampiyonluk yarışında olmasam bile, şampiyonu ben belirlerim” diyecek. “Tüm derbileri aldım, siz kendi aranızda oynamaya devam edin” diyebilecek. Galatasaray cephesi, aylar önce yapmış olduğu salıncak paylaşımı için belki utanacak.
Mayıs ayında yapılacak seçim daha sakin geçecek. Belki bu galibiyet bir birliktelik sağlayacak. Beşiktaş hisseleri değer kazanacak. Beşiktaş bankalar birliğinden çıkmak için elini güçlendirecek.
Samsunspor için üçüncülük yarışı yerine, ben buradayım, Avrupa’ya gideceğim diyecek. Teknik heyetin transfer görüşmelerinde, oyuncuları ikna etmede yararı olacak. Dünya üzerinde derbi maçları daha fazla seyredildiği için satmak istediği oyuncuları vitrine çıkartıp değerini artıracak.
Öz kaynak düzenine oyuncu transferi konusunda ikna kabiliyeti sağlayacak. Altyapıdaki futbolcularına sevinme şansı verecek.
Ve en önemlisi, pazartesi sabahı her Beşiktaşlı iş yerinde, evinde, yolda, okulunda, gururlu ve mutlu bir halde olacak.
Taraftarını mutlu etmek zorunda olan Beşiktaş’ın bu derbiyi muhakkak kazanması lazım. Çünkü bu borç ancak yüzlerini gülümseterek ödenebilir.