BEŞİKTAŞ ENERJİSİNİ DOĞRU HARCAMAYAN BİR TAKIM

Ayşegül Bedir Akosman yazdı…
Milli arayı bir toparlanma ve hazırlanma süreci olarak düşünürsek Beşiktaş için hiç iyi geçmediği kesin.
Kadrosuna 12 futbolcu ekleyen, teknik direktörünü, başkanın değiştiren Beşiktaş, zihniyet değiştiremediği için yine bir sonbaharda yaprak döktü.
Dün alınan Gençlerbirliği yenilgisini kadroyla, kaliteyle açıklamak mümkün değil. Evet Beşiktaş’ın kaleci, 8 numara ve sol kanat sıkıntısı var. Fakat kadrosu Ankara ekibinin çok üstünde. Buna karşın alınan ağır bir mağlubiyet var. Peki bunun sorumlusu kim?
Öncelikle söyleyelim bu maç hocaya yazar.
Başında başkanı bile olmayan Gençlerbirliği, sezonun ilk deplasman galibiyetini Dolmabahçe’de almayı başardı. Hem de 3 dakika içinde 2 gol atarak, net bir skorla. Ankara ekibinin kısıtlı kadrosu nedeniyle oynadığı oyun belli. 3’lü savunmayla çıkan, orta sahayı kalabalık tutan, golcüleriyle kontratak futbolu oynayan ve bu şekilde puan almaya çalışan bir takım Gençlerbirliği.
Beşiktaş ise, yaz transfer sezonunu rekor oyuncuyla tamamlamış bir takım.
Beşiktaş’ın ideal 11’ini hala bulamamış olması sezon başında yaşadığı sıkıntıların bir tezahürü. Fakat Sergen Yalçın’ın maça başladığı 11, değişikliklerde geç kalması ve yanlış tercihler bu skorun esas sebebi.
Sağ bekte Gökhan Sazdağı’nın kart cezası nedeniyle Svensson’un oynaması, Jurasek yerine hazır olmayan Rıdvan tercihi. El Bilal Toure’nin yokluğunda hocanın Cerny’i solda denemesi. Bu tercihlerin hepsi Beşiktaş için bir handikap oldu. Üstelik bu yanlışlar sahada görünmesine karşın hocanın müdahalede geç kalması, Gençlerbirliği’ne gereksiz bir öz güven verdi.
İkinci yarıya elinde sol kanat oynayabilen ve rakip stoperleri zora sokacak Jota Silva varken Mustafa ile başlamak, maçı direkt rakibe vermektir. Sağ bek yokluğunda Taylan Bulut’un kadroda hiç olmaması, sol kanat eksikliğinde Jota Silva’nın en son seçenek olması yanlış kararlar.
Beşiktaş sürekli bir deneme içinde lâkin oyun planı yok. Sergen Yalçın’la birlikte oyuncuların fizik kondisyonu yükselmiş fakat takım oyununda gelişme yok. Özellikle sert savunma yapan, kapanan takımları çözme konusunda hocanın formül üretmesi şart.
Bence Beşiktaş’ın en büyük sorunu; ne ileri giderken ne de geri dönerken. bir koşu diğerine güvenle bağlanamıyor. Oyun zinciri eksik. Bu nedenle çok koşan ama enerjisini doğru harcamayan bir takım. Bu da 90 dakikaya yayamıyor oyun hâkimiyetini demek. Kompakt değil bireysel oynuyor Beşiktaş. Bu oyunla başarı gelmez.
bu yönetim geçen sene devre arasında oyuncu gönderip 2 oyuncu aldı. bu aldığı iki oyuncunun hiç katkısı olmadı ve 3. lük gitti. ligi erken açtık, lig sonunda göndermeleri gereken oleyi tutdular ve hep avrupa kupası hem konferans liginden elendik. iki sol bek aldılar halen sol bek ihtiyacı var. iki sağ bek aldılar halen sağ bek ihtiyacı var. 3 sağ açık aldılar sol açık hiç almadılar. gedsonu gönderdiler yerine 8 numara almadılar. daha sayayım mı….