“Başkan, hoca konusunda istikrar istiyor”

UEFA Konferans Ligi 3. eleme turu ilk maçında deplasmanda St. Patrick’s’i 4-1 mağlup eden Beşiktaş, İrlanda takımlarına karşı tarihindeki ilk galibiyetini aldı.
Başkan hocaya destek vermeye, arkasında durmaya çalışıyor
Maçın ardından değerlendirmelerde bulunan spor yorumcusu Fırat Günayer, Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’nın hoca konusunda istikrardan yana olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Başkan, hoca konusunda istikrar sağlamak gerektiğinin farkında; o yüzden de hocaya destek vermeye ve arkasında durmaya çalışıyor. Ancak hocanın da çalışması, bir şeyler yapması lazım ama şu ana kadar bunu gösterebilmiş değil.”
🖤🤍🦅🦅🦅
Tamam istikrar istiyorda Ocak ta geldi ve hala oyun karakteri yok.
bide tutturmuşlar küçük takım oyunu olan KONTRA atak futboluna GEÇİŞ oyunu demeyi.
İstikrar istiyorsak başkanım;
Mario’nun ve Rafa’nın Abraham’a pasları, Abraham’ın sola sağa devrilmesine sebep oluyor.
Ciro sola devrilerek oynardı, ona sürekli orta açarlardı ve pozisyonlar kaçardı. Şimdi kafacı oyuncumuz var ama Mario ve Rafa sağa sola çapraz pas atıyor, kanatlar orta açmıyor.Nasıl bir düşünce içerisindedir hoca anlamıyorum, kafacı geldi ortadan vazgeçti, ayağa top isteyen vardı orta açtırıyordu, kafalar karışık.
Saviola-Kluivert ikilisi olsa Saviola’ya çapraz atabilirsin ama Kluivert’a bu kadar derin çapraz atılmaz çünkü birden dönüp şut çekme açısı olamazdı.Uzun boyu ve uzun bacakları elastik çalımları atmasına engel Abraham’ın niye derin çapraz pas atıp adamı kötü gösteriyoruz.
6 numara ve 8 numaranın etkili olduğunda Orkun’un 8-10 oynamasının ne kadar etkin olduğunu görmüş olduk. Bu yüzden Ndidi yanına koşu temposu olan, ayağı iyi 8 şart ama stoperle birlikte.
Stoper de diyorum çünkü bu rakip Paulista’yı ayağı iyi düşündürmesin. Sahaya iyi yayılan rakibe karşı pas oyununu oynayacak stoperler lazım, ayağı iyi stoperin farkı bu maçta anlaşıldı.
Ayrıca hücumda Rafa’nın 10 numaradan kurtulup forvet gibi pres yapması ve Orkun’a oyun kuruculuğu bırakması bizi hücumda zengin kılıyor. Fakat oyun kurabilen 8 olmadığı için Orkun en derine gelip stoperlerin içinden oyun kurmaya çalışması, Orkun-Rafa ikilisini birbirinden uzak bırakıyor ve Orkun ekstra yoruluyor.
İkinci yarı Orkun geriye gelince oyun kurma azaldı, Kartalın girmesi ile Orkun yine öne doğru ilerledi ve top bizde kalmaya başladı.
Buyüzden stoper ve 8 şart diyorum(kanat şart oğlu şart😬)
Abraham’ın pres gücü, Orkun, Ndidi ve alınması gereken 8’de de olmalı.
Hücuma çıkarken 3’lü oynamaya bu kadar net başlamak çok sevindirici ama çok kısa sürdü, tekrar 4231 gücümü olan 2-3 dağılımı ile pozisyon aradık, 3 lüyü sanırım yanlışlıkla yaptık 😬 Lakin stoperlerin Demir Ege’yi pas tercihlerinde ilk sırada görmemesi hem de Demir Ege o bölge için çok çok çok yavaş kalmasından dolayı 8 alınmasını şart kılıyor. Ndidi takıma girdiğinde Emir Ege ile birlikte ikili olamaz.
Bu minvalde düşünürsek;
Mario-Demir Ege-Paulista-Swenson kesin değişmeli.
Swenson ve Muçi ikilisi uyumsuz, futbol oyun görüşü bir olan ikili değiller, swenson bindiremiyor, muçi üretemiyor. Çok uzatmaya gerek yok.
Muçi 10 numara yedeği olmalı çünkü ZAYIF RAKİBE KARŞI sadece ilk yarı;
29 kere topla buluşma, kilit pas 1 – orta 1 – şut 1 – top kapma 5’te 2 – top kaybı 7 – reyting 6,4.
Ama koşuyor ve saldırıyor gözükmesi bizi aldatıyor çünkü takımda koşan, basan yok 😬 ve ikinci yarı 47’de ilk topla buluşmasındaki kötü top kontrolü ve kaybedişiyle atağı öldürüp golün gelişine servis açtı.
Demir Ege’nin sağ bekin önünü arkasını kapaması ve hemen yerine geçmesi onu geliştirebilecek hocaya denk geldiğinde iyi bölge oyuncu yapacağı ışığını gözümüze sokan parçalardan birtanesi.
Set oynadı sanmayalım sadece evet sete geçiyoruz işareti bu, pas verdikten sonra, pası veren kişi sabit duruyorsa, set antramanı yapılmamış demek oluyor.
2 ayağı iyi – fizikli – pozisyon bilgisi olan – lider stoper,
1 derin oyun kurucu – ciğerli 8,
2 oyun kurabilen – içeri kat eden – iç forvet olabilen – süratli – çalımcı kanatlar,
1 lider – atletik – çalışkan – asker – pozisyon bilgisi üst seviyede sağ bek gelmeden,
kazanma içgüdüleri yok olmuş, ilk yarı ikinci yarı arasında motivasyon kaybeden kişilerin de gönderilmesi gerçekleştirilmeden,
Bukadar çok uzun konuşmak abes oldu 😬
İstikrar elbette şart. Hatta sadece hocada değil oyuncuda da şart. Hatta ben Ole hoca geldiğinden beri sayın Serdal Başkan ın anlattığı projeyi dinlediğimde Ole hoca yı “Gordon Milne” örneğiyle anlatarak destekledim. Evet takımda futbolcular kötü ama bu kötü futbolcular 4 derby kazandı. Atletic Bilboa yı bozguna uğrattı. Bugün sahada olan 11 in %80 i hala o günlerdeki kadro çok da bir değişiklik yok. Hatta eklemeler yapıldı Shaktar maçı hadi dişli bir rakipti diyebiliriz ama sahada koşan oynayan aldığı desteğin ve paranın hakkını veren ve yenildiğinde de alkışlayabileceğimiz bir takım görmek istemek ne kadar yanlış? ST Patricks maçında maç 0-4 olmuş biz bekledik belki fark daha tarihi bir fark beklerken 2. Yarıda az daha beraberlik gelecek korkusuyla maçı izler olduk. Bu durum bana 2 maçı hatırlattı. Yıllar evvel Beşiktaş bir molenbeek diye bir takımla Avrupa maçına çıktı (bilen bilir). İstanbul İnönü stadında ilk yarıyı 3 – 0 gibi bir skorla galip kapatırken ikinci yarı sonunda maç 3 – 3 bitmişti. Tarihini tam hatırlayamasamda o dönem kaptanımız Şifo Mehmet di. Bir diğer maç ise geçen sene oynadığımız Çaykur Rize maçıydı maç berabere bitse 3. olacağız son dakikalarda yapılan değişiklik yüzünden maç 2-1 Çaykur Rize galibiyetiyle kapandı ve biz bu maçta 4. lüğümüzü ilan ettik. Yani hocanın bu hataları Beşiktaş ımıza çok pahalıya mal oldu. ST Patricks biraz daha becerikli olsaydı 2. yarı maç 4 – 4 hatta 4 – 5 bile biterdi maç. Tercihlerinde ve oyun anlayışında biraz daha dikkat etmeli diye düşünüyorum Ole hocanın. Kaldı ki yardımcısı bile Molde takımının eski teknik direktörü. Bazı şeylere tek başına karar vermiyor. Böyle başarılı bir ekiple çalışıp bu kadar kötü bir oyun ister istemez taraftarı da çileden çıkarıyor