Önce futbol aklı şart!

Önce futbol aklı şart!
Bu karanlık oyun, Beşiktaş’ın 2 maç sonunda aldığı 7-3’lük galibiyeti, bu gidişata ışık getirmesin. Görüntü, gidişat olumsuz. Beşiktaş’ın sadece 2 transfere ihtiyacı yok, Beşiktaş’ın bir futbol aklına, yeni bir teknik direktöre, sonrasında da en az 5 transfere ihtiyacı var!
Solskjaer’in de oyuncuların da maç sonu açıklamaları korkunç. Baştan sona izledim. Hoca kopmuş, oyuncular uçmuş. Kendilerinden beklenen oyun ile alakalı süslü cümlelerle konuşma yapıyorlar, yiyene afiyet olsun.
Hocanın da oyuncuların da söylemlerine bakıyoruz. Turu geçmişler ama ilk yarı kötü oyun varmış, ikinci yarı fena değilmişiz de, durum normalmiş gibi konuşmalar var. Beşiktaş takımının da artık zihniyeti vasata alışmış. Senelerdir giden kötü gidişat, bu durumu artık normalleştiriyor. Beşiktaş’ın turu geçmesi ölçüt falan değil, rakibin ST Patrick’s! Sahadaki görüntü rezaletti. Bu takımdaki geçmişten kalan oyuncuların çoğu dağıtılmazsa, üzgünüm ki Beşiktaş’ın büyüklüğü, yeni gelen oyuncular tarafından da idrak edilemeyecek ve bir noktadan sonra zihniyetleri, gönderilmesi gereken oyunculara benzeyecek çünkü motive olacakları bir Beşiktaş kalmayacak. Bugün takım kaptanı çıkıp ‘’rakibimizi küçümsemiyoruz ancak bizim kalibremizdeki takımın sergilediği bu performans kabul edilebilir değil, turu geçmemiz önemli değil, sahada hücum yönünde de savunma yönünde de çok kötüydük. Sezon başında şapkaları önümüze koymamız gerekiyor, bu şekilde hedeflerimize çok erken veda ederiz.’’ diyemiyorsa neden bu takımda kaptan! Sezon başında hem yönetimine, hem teknik heyete hem de kadrona bu mesajı vermek zorundasın. Beşiktaş kaptanısın çünkü.
Solskjaer hocam, siz St Patricks’i ölçüt alıp ilk maç üzerinden, o maç demek ki iyiydik 4 atmışız diyemezsiniz, bu açıdan bakamazsınız bu maça. Bu maç da 4 atmanız gerekirdi. Gol bile yememeliydiniz.
ST Patrick’s, İrlanda halkı arasında kutlanan bir bayram. ST Patrick’s denince oradaki halkın akıllarına ilk olarak futbol falan gelmez, öyle kültürleri yok. Bunu bizzat biliyorum ancak sen Beşiktaş olarak bu takımdan 2 maçta 3 yiyorsun. Kanatların yok, beklerin yetersiz, ısrarla verimsiz formasyonda ısrar ediyorsun. Ancak gelişmemiz lazım diyorsun. Cesur bir hoca, ben bu kadroyla 4-2-3-1’den verim alamıyorum, benden beklenen oyunu bu kadroyla göstermem zor. Transferlere ihtiyacımız var, o güne kadar günü kurtaracak performans göstermemiz gerekiyor der, okları yönetime çevirir. Bu kadar yumuşak huylu olmak kendisine çok eksi yazıyor. Saha kenarında isyan eden hoca beklentisinde olup sadece isyan eden bir hoca gelsin demiyorum, ancak bir hoca sahada rezalet bir oyun görürse, kenarda çıldırır, takıma bunu yansıtır, taraftar da hisseder. Güllük gülistanlık olunmaz saha kenarında.
Beşiktaş’ta son yıllarda hiçbir yabancı hoca Beşiktaş seviyesinde olamadı, bu yüzden ehvenişer bir durum diyebileceğimiz, şampiyon olamasak bile en azından bir oyun kültürü bırakamadı. Hocana uygun kadro seçimi yapamıyorsun veya kadrona uygun hoca seçimi yapamıyorsun, sonra başa dönüş, istikrarsız gidişat. GVB savunmada zaafiyetleri olan bir hoca olmasına rağmen hücumda beklentilerini karşılayabilirdi, en azından bu konuda bir miras bırakabilirdi, her maç yeni bir şey deniyordu çünkü takım hiçbir yönden birbiriyle uyumlu değildi, sonuç kötü oyun kötü performans oluyordu, çok eleştirdik alınan sonuçları ancak son yıllarda kendisinden sonraki bir hocaya miras bırakabilecek tek kişiydi, 3 transfer dönemi istedi, linç edildi. Gidişinin üzerinden 2 transfer dönemi geçti, bu kadar kötü durumda olmazdık kalmış olsaydı. Neden linç ettik hocayı bu sözünden ötürü? Hala 3 transfer dönemine ihtiyacımız var? İğneyi kendimize bu noktada batırabiliriz. Sabredeceksen, en azından deneyene sabredeceksin, ışık illa verir.
Hoca gelirken de dile getirdim. Beklentim şampiyonluk değil, bir oyun kültürü bir miras bırakması, Bilic gibi dedim. Çünkü Solskjaer menajer kimlikli de birisi, Kuzey pazarında aktif rol oynar, doğru oyuncu seçimleriyle en azından kadro mühendisliği ve bir kültür bırakır, sonraki gelen hoca da birkaç takviye ile beraber bu takımı şampiyonluğa oynatır diye düşündüm, geldiğimiz noktada hala baştan aşağı transfere ihtiyacı olan bir takım var, ancak bu hocaya göre transfer yapılırsa ne verir? Emin değilim. O yüzden Beşiktaş’a göre kalan transferler yapılmalı. Hocayı en az 1.5 sene takımda tutmak gerekiyor demiştim, tüm düşüncem şampiyonluk dışıydı, kendisinden sonraki teknik direktöre bir kültür bırakması, enkaz bırakmamasıydı. Yine kalsa yine enkaz bırakmaz, ancak kültür? Bundan emin değilim. Şampiyonluğu kim gelse kazandıramaz, toz pembe olmaya gerek yok. Ama yarış istiyoruz, takım heyecan versin, ligden kopmasın istiyoruz. Bunun gerçekleşmesi bile zorsa, nasıl arkasında duracağız? Ben oynanmayacak oyunu oynatmaya çalışan hocayla alakalı bu yüzden karamsarım. Pirinçten makarna haşlayamazsın. Bu kadro 4-2-3-1 oynayıp öne oyunu yığamaz, öne oyunu yığamadığı için de rakiplerine tehdit olamaz. ST Patrick’s gibi takım bile senden çekinmez üzerine oynar. Caydırıcı olamazsın. Caydırıcı bir takım olsan rakibin üzerine gelmeye korkar, sadece koşularla üstüne gelmeyi dener. Çünkü şunu bilirler, biz boşluk bırakırsak eyvah deriz bizi bu Beşiktaş ne hale getirir. Açın bakalım Oğuzhan Özyakup’un bir röportajını, rakipler üstümüze gelmeye korkar diyordu, neden? Beşiktaş bizi mahveder düşüncesinde çıkıyorlardı her maça diyor. Bu kalmadı artık, ne üzücü!
Rakip sahaya yerleşmek için önce savunma hattın yeterli olacak. Stoper oyuncularından bir tanesinin ayağı iyi olacak, orta saha çizgisine kadar gelecekler, bunu elindeki mevcut stoperlerle yapamazsın, bir tanesi ağır kalıyor diğeri 50 metre depar sonrası sakatlanıyor. Bırak birbirini tamamlayabilmeyi, kendilerini tamamlamakta zorlanıyorlar. Sağ bek oyuncun yeteneksiz. Ne savunmada ne hücumda yeterli değil, sadece mücadele, Beşiktaş için yeterli değil. Sol bek oyuncun ilk maçtan mental olarak gitti. Zaten yarım yamalak olan savunması olan sol bek oyuncun, yapabildiği hücum işlerini de yapamıyor, eli ayağı birbirine giriyor. Senin bu savunma yapısıyla alt vücudun sağlam değil ki üst vücudun dik dursun. Arka 4’lü ile ön hattı bağlayamıyorsun çünkü mesafe kopuk, bağlamaya yetenekleri, meziyetleri ve oyun akılları yeterli değil; olmayanı olduramazsın. Şu durum en azından kabul edilebilir olurdu, bek oyuncularının hücuma katkısından faydalanmak istersin, hücuma gönderirsin. Bu noktada stoper oyuncuların o açıkları kapatır, bek oyuncuların da hücumda faydalı olur, set oyununda hücum aksiyonları bakımından sana opsiyon olur ancak senin sol bekin özgüvenini yitiriyor, sağ bekin yetersiz, stoper oyuncuların da bek oyuncularının boşluklarını kapatmaya müsait değiller. Orta sahaya çıktıkları zaman rakiplerin savunma arkasına koşu şenlikleri düzenliyor. Kendi sahana çekilsen yine caydırıcı değilsin, 3 4 pas yapıp pozisyona giriyorlar çünkü çok yumuşaksın. Savunma hattı baştan aşağı problem! Uduokhai geldiğinde bu kadar verimsiz değildi, çok formsuz durumda, yanındaki oyuncu açık kapatacak oyuncu olsa verdiğin 7 milyon euro bonservisi en azından bir ihtimalle kurtarırsın, Emirhan’dan yüksek verimli performans alırsın. Paulista’ya güvenip yola çıkamazsın, geçtiğimiz sezonki temposu da yok. Her şeyin başı mühendislik, uyumlu savunma hattı.
Kanat bölgen sıfır. Kanat oyuncun yok. 4-2-3-1 ısrarı var, tamam. Kanat oyuncusu olmadan verim alamıyorsun, alamazsın. İlle de alacağım mı diyorsun, o zaman beklerini kullanacaksın hücum yönünde, onların da seviyesi yetmiyor. Hocam bu formasyonda aylardır bu neyin ısrarı? Kanatsız bu formasyon oynanır mı? Merkeze sıkışıp yan pas yapıyorsun çünkü kanatlarda hiçbir opsiyonun yok, kanatta oynattığın oyuncuların merkeze kayıyor çünkü kanatta opsiyonun yok. Bir de merkezde top çevirirken top kayıpları ile kalende gol görmen de bunların cabası. En azından başka formasyonlarla elindeki bir iki oyuncuyu kenarda kullanabilirsin, verim de alabilirsin. Nasıl olur bu?
4-1-2-1-2 dene, orta sahadan bol malzemen yok elinde. En azından merkezde kalabalık durursun, gövden sağlam olur. Rafa Silva’yı da forvet karakterli olduğu için forvette rahat rahat kullanırsın, merkezde eksik kalmazsın mevcut formasyonda olduğu gibi, Ha bu formasyonla olmuyor mu? Bu formasyonda savunma oyuncuların nedeniyle zor olsa da 3-4-1-2 oynarsın, en azından Jurasek aşina olduğu yerde oynar, Rashica’yı sağ kanat bekte kullanırsın,en kötü. En uçtaki ikiliden biri yine Rafa Silva olur yine arka merkezin kalabalık olur. Ha olmuyorsa bu formasyonlarla bile, deriz ki hoca elinden geleni yapıyor, malzeme bu, malzeme yetmiyor. Hoca ne yapsın? Kadroyu tamamlayın, sonra oturup izleyelim, öyle ışık görmeye çalışalım. Ancak bize hiçbir donör gösteremiyorsun hocam! Olmayanı olduramazsın. Farklı formasyonlar, farklı dizilişler deneyerek oyuncuna da değer katarsın, Solskjaer geldiğinden beri hangi oyuncu değer kazandı, kimin performansı düşüktü de hocanın gelmesiyle birlikte öne çıkan bir performansı oldu? Takımı geçtim bireysel olarak hiçbir oyuncuda yükseliş dahi yok. Kime dokunuldu? İleri gitmesi gereken oyuncular da geriye gidiyor.Beşiktaş ritim olarak da hiçbir şey vadetmiyor. Coşkulu olamıyorsun, her şey sadece transfer değil. Önde oynayamıyorsun çünkü savunma hattın iyi değil, ancak geride de oynayamıyorsun, geride durduğun zaman da rakiplerin her an pozisyona girme olasılığı taşıyor, eşleşmeler yanlış. Bunları göremiyor musunuz? Bu malzemeyle en azından kısa vadede oyun planı yapabilirsiniz, haftaları geçiştirebilirsiniz, transferler yapıldığı zaman da şampiyonluk planı, şampiyonluğa yarışma planı yaparsınız. Eldeki malzeme neyse bunu veriyorum, maksimum bu, bunu söyleyebilmek için de aynı yanlışlarda ısrar etmemelisiniz hocam.
Pirinçten makarna haşlayamazsın, elindeki oyuncu grubuna uygun formasyonla oynamıyorsun. Eleştirilerin ana hedefi bu yüzden oluyorsun. Herkes biliyor bu kadronun kimleri öğüttüğünü, bu durumda sen de öğütülmeyi hakediyorsun hocam. Bu kadro ısrar ettiğin formasyonla, ısrar ettiğin oyun stiliyle oynanmaz. Merkezde sıkışır kalırsın çünkü oyunu çizgiye genişletmeyi denesen bunu becerebilecek kenar oyuncuların yok bu formasyonda. Teşhis bu, aylardır bunu teşhis edemediğin için de gelecekle alakalı çok karamsarım.
Beşiktaş’ın ivedi bir şekilde, kadrosunu tamamlaması ve doğru bir teknik direktörle anlaşması gerekiyor. İsmi Sergen, Ahmet, Mehmet veya yabancı kişisi farketmez. Başkan Serdal Adalı çıkıp “Teknik Direktör, yapılanma, yapı oluşturma ısrarımız, devamlılık kararımız vardı ancak hocadan bu konuda ileriye dönük olumlu örnekler göremedik, bu yüzden bir aksiyon alıyoruz ve hocamızla yollarımızı ayırıyoruz. Futbolda yapılanma doğru hocayla devam edecek.” bunu derse kendi kredisinden de yemez, Beşiktaş’ın geleceğini de aydınlatabilir. Doğru bir futbol baş yapısı, doğru bir kadro mühendisliği getirir. Kadro mühendisliği iyi olmayan, bireysel yıldızlar sizi kurtarmaz, birlikte oynayabilecek, birbiriyle uyumlu ve kaliteli futbolcular sizi başarıya götürür. Birkaç yıldız futbolcu, kaliteli oyuncular ve birkaç genç oyuncuyu birbiriyle harmanlayabilirsin. Yapılanma, doğru yapılanma…. Bunu yaparsan gerisi domino taşı gibi gelir. Domino taşının son kısmı da nedir? Taraftar desteği. İşte bu şekilde taraftarı da arkana alırsın. Taraftarı arkana almak, seni büyük ölçüde öne atar, taraftar bilir ki bu takım gelecek adına ışık veriyor. Sonuna kadar destek olur takıma da takımda kurulan doğru yapıya da. Ancak mevcut durumda Beşiktaş taraftarı bugünü ıslıklamıyor, Beşiktaş taraftarı geçmişi ve geleceği ıslıklıyor, kimse kusura bakmasın!
Nedir doğru yapılanmanın kilidi? Başta bir futbol aklı. Futbol aklına benim izletmek istediğim oyun bu, bana buna uygun kadro kurmanı istiyorum, ne kadarımızı alır, kimlerden kurtulmamız gerekiyor, kimleri transfer etmemiz gerekiyor dersin. Sana bir rapor hazırlar, bu oyuna uygun transferler yapılır. Hemen akabinde bu oyuna uygun bir Teknik Direktör önerisi istersin. Hocanı getirirken de “Biz hocamızla görüştük, raporunu aldık, hoca yıllardır bu oyunu benimsiyor, buna uygun çeşitli taktikler geliştiriyor, oyuncusundan bu yönde verim alıyor, sıkıştığı zaman esneklik de gösteriyor. Bu yüzden hocamız bu.”İlla yüksek profilli bir hoca olmasına da gerek yok. Yabancı veya yerli bu oyunu benimseyen sürüyle Teknik Direktör var. Tutulur biri getirilir. Futbolda yapılanma böyle olur, geleceğe böyle ışık tutarsın.Mevcut kadro ve teknik heyet, 5 metre ilerisine ışık tutamıyor, çok üzgünüm. Beşiktaş’ın artık radikal kararlar alması ve bunu uygulaması gerekiyor. Önce futbol aklı şart! Yapılanmaya böyle başlanır. Arkasından taraftarın gücünü alırsın. İşte o zaman umut verirsin, kendine de bir Beşiktaş taraftarı olarak umut bağlarsın, taraftarına da, kamuoyuna da. Beşiktaş böyle bütün olur, Beşiktaş bir iki yıldız transfer edip bir olmayacak, yapılanmayla bir olacak. Yıldız oyuncu transferi sizi 1 2 hafta kral yapar, işler kötü gittiğinde o yıldız da doğru olmayan kadroda söneceği için o oyuncunun 1 2 haftalık verdiği krallık yerle bir olur. Futbol aklı şart, futbol aklı şart!
Bir de size takımdaki ishal durumu için bir tavsiye verelim, en büyük derdimiz bu çünkü. Bir tabağa Türk kahvesi döküp ile limon sıkıp karıştırır yerseniz, yarım saate hiçbir şeyiniz kalmaz. Leblebi de yiyebilirsiniz, bol bol. Bu takım ishal değilken çok mu iyiydi? Beşiktaş 4 senedir sahada ishal. Bizim umrumuzda olan bu! Taraftarı da ishal etmeyin.
yine sacmaliyorsunuz. Besiktasli oyuncularin birlikte daga cok oyun oynamasi, takimin yavas yavas oturmasi gerekiyor. Bekleyip sabredin yeter artik tam birseyler oturmaya dogru yaklasirken ortaligi velveleye verip sil bastan yapmaniz.